23 Mayıs 2008 Cuma

İFFET

Mensubu bulunduğumuz dinimiz kadın erkek herkese iffetli olmayı emreder.
İffet: Bütün aykırılıklardan uzak durmaktır; cinsel arzu ve isteklerin meşru ölçüler dâhilinde karşılanmasıdır. İnsanı olgunlaştıran bir zinettir.
İffet, insanın nâmus anlayışının ibresidir. İnsan için bir zinettir/süstür.
Nâmuslu ve şerefli yaşamanın yolu iffetli olmakla mümkündür. İffetli olmayanın namuslu olması mümkün müdür? İffetli olmayan haramlara bulaşmadan yaşayamaz. İffetli insan her türlü çirkinlikten kendisini korumuş ve kurtarmış olur.
İffet, utanmanın bir başka çehresidir. iffetsiz insan utanma duygusundan mahrum olmuştur. Utanmayan insan, her türlü rezaleti çekinmeden irtikap eder. Utanmayandan her türlü musibet beklenir.
Muhterem Müslümanlar!
Sokaklarımızı, caddelerimizi, meydanlarımızı, hatta meskenlerimize varıncaya kadar her yerimizi müstehcenlik/iffetsizlik kaplamıştır. İnsandaki ölçüsüzlük iffetsizliğin neticesidir. Bir insan sınır tanımaz çıplaklığa mübtelâ oldu mu iffetsizlik çamuruna saplanmış olur. Toplumda böylesine manzaralar oluştuktan itibaren kötülüklerin, bereketsizliklerin, insani ilişkilerin varlığından eser kalmaz. Evlerde dirlik düzensizlik, kazançlarda bereketsizlik, insanlarda mürüvvetsizlik, bulunulan ortamlarda güven ve itimatsızlık alır başını gider. Bu hâllerin vukuu helâkin başladığının habercisi olur.
Muhterem Müslümanlar!
Fiili zinaya götüren sebeplerin başında bakmak, sonra dokunmak daha sonra da diğer sebepler gelir. Elin dokunması ne ise gözün bakması da odur. İffetsiz birisi bir şiirinde “Seni gözlerimle iğfal ettim” diyor baktığı kadına. Bakmayı ve baktırmayı kimse hafife almasın. Bundan dolayı Cenab-ı Hakk Kur’ân’da Nur Suresi 30-31’inci ayetlerde:
“(Ya Muhammed!) Mü’min erkeklere ve kadınlara söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını, iffetlerini korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphesiz Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.”
Bu âyet, çıplaklığı meşrep hâline getirenlerin “Adam sende, bakarsa baksın, bakmakla beni yemiş mi olacak?” diyenlere olayın yemeden de öteye felâketlerin oluşturacağını haber veriyor.
Muhterem Müslümanlar!
iffet ve namus, şeref kirlenmesi sadece kadınlar değil her iki cins için de söz konusudur. Erkek de kadın da iffet konusunda aynıdır. Kadın yaparsa iffetsiz/namussuz erkek yaparsa gözü açık telakkisi ehli küfrün anlayışıdır. Müslüman için iffet/namus konusunda ayırım yoktur.
Hidayete ermek, takva elbisesi giymek ve iffetli/namuslu, şerefli olmak herkesin vazifesidir. İffet/namus bir taçtır; bu tâcı başımızdan asla indirmeyelim. Bu tâcı başlarından indirenler başı eğik kalmaya mahkum olurlar.

İFFET

Mensubu bulunduğumuz dinimiz kadın erkek herkese iffetli olmayı emreder.
İffet: Bütün aykırılıklardan uzak durmaktır; cinsel arzu ve isteklerin meşru ölçüler dâhilinde karşılanmasıdır. İnsanı olgunlaştıran bir zinettir.
İffet, insanın nâmus anlayışının ibresidir. İnsan için bir zinettir/süstür.
Nâmuslu ve şerefli yaşamanın yolu iffetli olmakla mümkündür. İffetli olmayanın namuslu olması mümkün müdür? İffetli olmayan haramlara bulaşmadan yaşayamaz. İffetli insan her türlü çirkinlikten kendisini korumuş ve kurtarmış olur.
İffet, utanmanın bir başka çehresidir. iffetsiz insan utanma duygusundan mahrum olmuştur. Utanmayan insan, her türlü rezaleti çekinmeden irtikap eder. Utanmayandan her türlü musibet beklenir.
Muhterem Müslümanlar!
Sokaklarımızı, caddelerimizi, meydanlarımızı, hatta meskenlerimize varıncaya kadar her yerimizi müstehcenlik/iffetsizlik kaplamıştır. İnsandaki ölçüsüzlük iffetsizliğin neticesidir. Bir insan sınır tanımaz çıplaklığa mübtelâ oldu mu iffetsizlik çamuruna saplanmış olur. Toplumda böylesine manzaralar oluştuktan itibaren kötülüklerin, bereketsizliklerin, insani ilişkilerin varlığından eser kalmaz. Evlerde dirlik düzensizlik, kazançlarda bereketsizlik, insanlarda mürüvvetsizlik, bulunulan ortamlarda güven ve itimatsızlık alır başını gider. Bu hâllerin vukuu helâkin başladığının habercisi olur.
Muhterem Müslümanlar!
Fiili zinaya götüren sebeplerin başında bakmak, sonra dokunmak daha sonra da diğer sebepler gelir. Elin dokunması ne ise gözün bakması da odur. İffetsiz birisi bir şiirinde “Seni gözlerimle iğfal ettim” diyor baktığı kadına. Bakmayı ve baktırmayı kimse hafife almasın. Bundan dolayı Cenab-ı Hakk Kur’ân’da Nur Suresi 30-31’inci ayetlerde:
“(Ya Muhammed!) Mü’min erkeklere ve kadınlara söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını, iffetlerini korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphesiz Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.”
Bu âyet, çıplaklığı meşrep hâline getirenlerin “Adam sende, bakarsa baksın, bakmakla beni yemiş mi olacak?” diyenlere olayın yemeden de öteye felâketlerin oluşturacağını haber veriyor.
Muhterem Müslümanlar!
iffet ve namus, şeref kirlenmesi sadece kadınlar değil her iki cins için de söz konusudur. Erkek de kadın da iffet konusunda aynıdır. Kadın yaparsa iffetsiz/namussuz erkek yaparsa gözü açık telakkisi ehli küfrün anlayışıdır. Müslüman için iffet/namus konusunda ayırım yoktur.
Hidayete ermek, takva elbisesi giymek ve iffetli/namuslu, şerefli olmak herkesin vazifesidir. İffet/namus bir taçtır; bu tâcı başımızdan asla indirmeyelim. Bu tâcı başlarından indirenler başı eğik kalmaya mahkum olurlar.

MEVLÜT ÖZCAN MİLLİ GAZETE

22 Mayıs 2008 Perşembe

ARKADAŞLIK

Kötü karakterli bir genç varmış.
Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. “Arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak”demiş.
Genç, ilk günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her günde daha az çivi çakmış. Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babasına gidip söylemiş.
Babası onu yeniden tahta perdenin önüne götürmüş. Gence:“Bugünden başlayarak tartışmayıp kavga etmediğin her gün için tahta perdelerden bir çivi çıkart.”demiş.Günler geçmiş. Bir gün gelmiş ki tahta perdede hiç çivi kalmamış.
Babası ona:“Aferin iyi davrandın ama bu tahta perdeye dikkatli bak, çok delik var. Artık hiçbir şey geçmişteki gibi güzel olmayacak. Arkadaşlarla tartışıp kavga edildiği zaman kötü kelimeler söylenilir. Her kötü kelime bir yara, bir delik aynen kalacak, kapanmayacaktır. Bir arkadaş ender bir mücevher gibidir. Seni güldürür, yüreklendirir sen ihtiyaç duyduğunda yardımcı olur seni dinler sana yüreğini açar” demiş.