31 Aralık 2017 Pazar
19 Temmuz 2017 Çarşamba
Kitaplarda yazmaz
Ey genç!
Unutma ki, okul sıralarında bütün dikkatini verip okuduğun o kitaplarda yazmayan şeyler de var. Biz buna ahlaki değerler diyoruz, insani hasletler, kemalata giden yolun formülleri diyoruz.
Belki gündeminde bu değerlere yer açmıyor, insana dair hasletlerin geçerliliğini kaybettiğini düşünüyor olabilirsin. Hatta okuduğun o kitaplara sığmayan o değerlerle arana mesafe koymuş da olabilirsin. Fakat seni insanlık ülkesine taşıyıp burada taçlandıracak olan iksir bu değerlerin çekirdeğinde mevcuttur. Fakat bunu sana nasıl anlatacağımı bilemiyorum.
Sen erdemler ülkesinde yol almak yerine nerede eğlenip, nerede yiyip içeceğine nerede alış veriş yapacağına odaklanmaktasın.
Sen kendinle ya da yakınlarınla ilişkilerinde bu değerlere yer vermemektesin. Bunun yerine hangi kızla hangi köşe başında buluştuğunu ve neler yaptığın üzerine yoğunlaşmakta ve hayatı bir nefes alış verişten ibaret zannediyorsun.
Sevgili Genç!
Senin sabahların secde ile taçlanmaz, ezanlar semaya doğru yükselirken sen önündeki bilgisayara odaklanmış gelen mesajlarını okumaktasın.
Hakkında kim ne demiş
Ne kadar beğeni alabilmişsin
Hangi kişi hangi yorumu yapmış sen bunlarla meşgul olmaktasın.
Farkında mısın yaşamının en güzel günlerini çalan bu araçlarla arandaki bağ seni kör bir kuyuya doğru sürüklüyor.
Farkında mısın? Ezanlar okunuyor, güneş doğup batıyor, geçen her dakika senden bir şeyler alıp götürüyor. Ama senin gündeminde erdemler ülkesine dair hiçbir şey yok. Ne kadar ilginç değil mi?
Kuşluk vakti kalktığında gündelik hazırlıklarını yapmaktasın, arkadaşlarını gideceğin mekânı seçmekte, nerede nasıl eğleneceğin konunda arkadaşlarınla konuşmakta ve günü kendince iyi geçirdiğini düşünmektesin. Peki, ebedi yolculuğun için hangi hazırlıkları yaptın, hangi erdemleri hangi eylemleri biriktirdin?
Unutma! Evrendeki üst konumunu yeniden sorgulayıp vakti nakit haline getirmelisin.
Okul sıralarında okuduğun kitaplar senin mesleki kariyerin bir katkı sağlayacaktır elbette. Fakat erdem ve faziletler noktasında yol kat edebilmen için başucu kitabın Kur’an’ı ve Resulullahın örnek hayatını yeniden okumak ve içselleştirmek zorundasın, bunu unutma.
13 Mayıs 2017 Cumartesi
KULAĞINIZA MANDAL TUTTURUN, RAHATLAYIN
Evet; gerçekten de sağlığımız kulaklarımızın doğru noktalarına yapacağımız baskılarda gizli. Gün içinde ihtiyacımız olan enerji desteği de orada, uykusuzluğun dermanı da, ağrıların, sızıların ilacı da... Tepki bilimi (Refleksoloji) ve Reiki uzmanı Helen Chin Lui'ye göre vücudumuzun refleks haritası aslında kulaklarımızda bulunuyor; sinir uçları bakımından oldukça zengin olan kulaklarımız, belirli noktalarla sinir sistemimize direkt bağlı.
Her noktanın farklı bağlantısı, her noktaya mandal yardımıyla baskı yapmanın da farklı yararı var. Örneğin;
1. Nokta: Kulak üstü
Kulağınızın en üst kısmı direkt olarak omuzlarınız ve sırtınızla bağlantılıdır. Her gün birkaç dakika boyunca buraya mandal tutturduğunuz takdirde, omuzlarınız ve sırtınızdaki bir türlü geçmeyen o ağrılardan kurtulabilirsiniz!
2. Nokta: Kıvrımın üst ucu
Bu noktanın uzmanlık alanı ise iç organlarınız. Elbette buraya mandal tutturmanızın ciddi mide problemlerinizi, kalp ritim bozukluklarınızı tedavi edeceğini iddia etmiyoruz. Hafif sıkışmalarda, ağrılardaysa mandala başvurabilirsiniz :)
3. Nokta: Kulağın orta üstü
Bütün gün bilgisayar başında oturanlar, gün içinde ara sıra yürüyüş yapma gereğini itinayla ihmal edenler; bu nokta size hitap ediyor :) Kulağınızın orta üst kısmı vücut eklemlerinizle bağlantılıdır. Buraya baskı uygulayarak tutulmuş bacaklarınızı rahatlatabilir, eklem ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz.
4. Nokta: Kulağın orta altı
Boğazınız mı ağrıyor? Sinüsleriniz mi doldu? Burnunuz mu akıyor? Özetle; virüslerle, bakterilerle iç içe, klasik bir kış mevsimi mi yaşıyorsunuz? Bu noktaya basınç uygulamanız size daha rahat nefes aldıracak.
5. Nokta: Kulak memesinin üst kısmı
Sindirim problemleri yaşayanların favori noktası da işte burası :) Kulak memenizin üst kısmına mandal tutturmanız sindiriminizi rahatlatır, mide ağrılarınızı hafifletir.
6. Nokta: Kulak memesinin alt kısmı
Son olarak kafanız ve kalbinize gelmiş bulunmaktayız. Migren ağrılarından baş ağrılarına, kafanızda oluşabilecek her ağrıyı azaltabilecek bu nokta, kan dolaşımınıza da katkıda bulunur.
8 Mayıs 2017 Pazartesi
Ne Akıl Kaldı Ne Hafıza
ÜNİVERSİTELERDEN birinde birkaç öğrenci ile şöyle bir deneme yapmışlar:
Öğrencilere çok kısa, çok basit, çok sade, çok kolay anlaşılır bir metin okumuşlar.
Şuna benzer bir metin: “Öğleden sonra saat 14.30, hava açık ve güneşli, Kadıköy iskelesi önünde otuz beş kırk yaşlarında bir bey bekliyor. Koyu mavi düzgün bir elbisesi var, kolunda pardösüsü, elinde James Bond çantası. Saçları arkaya doğru taranmış. Her halde birini bekliyor. Biraz sonra beklediği kişi geliyor. Otuz yaşlarında biri, spor ceketli, gri pantolonlu, omuzunda bir fotoğraf makinası asılı. Birbirlerini görünce tebessüm ediyorlar, kucaklaşıp el sıkışıyorlar, sonra konuşa konuşa çarşıya doğru yürümeye
başlıyorlar.”
Gördüğünüz gibi metin çok basit ve içinde soyut fikirler, kavramlar yok.
Okuma bittikten sonra öğrencilere, size okunan bu metinden hatırınızda kalanları kağıda geçiriniz demişler.
Facia bundan sonra ortaya çıkmış… Mavi elbise koyu gri olmuş. Bond çanta spor çanta olmuş, arkaya taralı saçlar yana taranmış, buluşan iki kişi tebessüm etmemişler, suratlarını asıp birbirlerine hiddetle söylenmişler, çarşıya değil, Haydarpaşa tarafına yürümüşler, yürürken de sinirli bir şekilde el kol hareketleriyle birbirlerine çıkışıyorlarmış…
Okunan metinde bazı detaylar unutulmuş.
Zamanımızın müzmin zaaflarından… Söylenileni, okuduğunu doğru dürüst anlamamak…
Bu hale nasıl geldik?
Deliler gibi cep telefonu ile meşgul olmak.
Televizyonların aptallaştırıcı, salaklaştırıcı yayınlarını seyretmek.
Medya.
Sersemletici eğitim.
Beynin iki yarıküresinin de iyi şekilde eğitilmemesi.
Marazî unutkanlık.
Dikkatsizlik.
Hafızasızlık.
İnsanlarımız robotlaştırılıyor.
Zombileştiriliyor.
Faydalı konulara duyulması gereken merak yok.
İnsanların ömrü dedikodu, zevzeklik, gevezelik, koşuşturma ile geçiyor.
Büyük şehirlerdeki trafik insanları insanlıktan çıkartıyor.
Göz zinası yaygın hale gelmiş ve beğenilen bir şey olmuş.
Okullarda karakter ve ahlak terbiyesi veril(e)miyor.
Bir kısım gazeteler ve tv’ler toplumu paganlaştırmak için açıkça ve sinsice çalışıyor.
Futbol holiganlığı.
Müstehcen resimler.
Dünyanın bütün ülkeleri bizim gibi mi?
Hayır… Geçen sene yetmiş küsur ülkenin öğrencileriyle yapılan PİSA yarışmasında Singapur, okuduğu metni anlamakta dünya birincisi oldu. Türkiye, elli küsuruncu olarak nal topladı.
1928’de bin yıllık yazımızın yasaklanıp Latin harflerine geçilmesinin acı yemişlerini toplamaya başladık.
Eğitimimiz o seviyeye düştü ki, okullarda bitişik yazıdan vaz geçildi.
Liselerden mezuniyet imtihanları kaldırıldı. Bakalorya sınavları da yok artık.
Okumaya istidadı olmayan herkes okutuluyor.
Yüksek kültürün ve medeniyetin temeli olan edebî Türkçe katl edildi.
Lise mezunu İngiliz Shakespeare’i okuyup anlayabiliyor ama Türkler, en büyük klasik şairleri ve edipleri olan Fuzulîyi okuyup anlayamıyor.
Edebî zengin lisan elden gidince yığınlar aha oha moha yuha yuh be amma da kral gibi ünlemlerle, homurtularla ifade-i meram etmeye başladılar.
1928’den önce ölmüş olan atalarının Türkçe mezar taşlarını okuyamayan cahil kuşaklar.
Eskiden yoz da olsa gazete kültürü vardı. Şimdi hakim olan tv kültürü.
Yazılı medenî kültür uçtu gitti, yerine şifahî bedevî kültür geldi.
Saçma sapan reklam kültürü. Ülkenin üzerine insanları geri zekalı yapan reklam yağmurları şarıl şarıl gürül gürül yağıyor.
Bu reklamları devamlı dinleyenlerin akıllarına halel gelir.
Halel gelir ne demek?
27 Şubat 2017 Pazartesi
İKİ ŞEY
İki
şey seni ‘vasıflı insan’ yapar:
1- İradeye hakim olmak
2- Uyumlu olmak
1- İradeye hakim olmak
2- Uyumlu olmak
İki
şey seni geri bırakır:
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik
İki
şey seni kaşif yapar:
1- Vasıflı çevre
2- Birazcık delilik
1- Vasıflı çevre
2- Birazcık delilik
İki
şey senin ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Cidden sevdiğin işi yapmak
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Cidden sevdiğin işi yapmak
İki
şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek
İki
şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık
İki
şey seni milyonlarca insandan ayırır:
1- Problemin değil çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni ve özgün bakış açısıyla yaklaşabilmek
1- Problemin değil çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni ve özgün bakış açısıyla yaklaşabilmek
İki
şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık
2- Felaket odaklılık
1- Aşırılık
2- Felaket odaklılık
İki
şey çözüm getirir:
1- Tebessüm
2- Sükut
1- Tebessüm
2- Sükut
İki
şey kalitesiz insanın özelliğidir:
1- Şikayetçilik
2- Gıybet, dedikoduİki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Empati yapmakİki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2- Kul hakkından korkmakİki şey seni gözden düşürür:
1- Demagoji (laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satma
1- Şikayetçilik
2- Gıybet, dedikoduİki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Empati yapmakİki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2- Kul hakkından korkmakİki şey seni gözden düşürür:
1- Demagoji (laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satma
OKUMAK ÜZERİNE
Adil hükümdar Nuşirvan’dan oğluna oku tavsiyesi günümüze kadar gelmiştir. O oğluna diyor ki:
“Ey oğul! Okumaya karşı çok hırslı ol. Düşün. Ve yazmaya karşı da çok hırslı ol. Okumaktan başka hiçbir şey isteme. Alçak gönüllü ol. Burnu büyük olma. Okumaktan üşenme.
Okuyanları ve âlimleri sev; onlara sahip çık. Oku ki, unutkan olmayasın. Yanından kitap ve kalem eksik etme. Gönlün bunlardan başka şeylerle uğraşmasın.”
Günümüzde bu tavsiyeyi yapanlara, gereğini yerine getirenlere ne çok ihtiyaç vardır.
Türkiye’de düzenli okuma oranı %4’tür. Okuyanlara ne okuyor diye merak ediyorsanız, onu da arz edeyim. Bunlar:
• %4 oranında kitap.
• %22 oranında gazete.
• %95 oranında TV izlemekte.
Bu kadar yüksek oranda TV izleyen ailenin elbette çocuklarına ayıracak vakti yoktur.
Okumak insanın fikrini, düşüncesini ve gönlünü açar. Okuyan bilir, bilen öğretir. Bilmeyen yönünü şaşırır. Okuyan düşünür, düşündüğünü ifade eder. Okumayan ise konuşmaya zor kelime bulur.
Beyne beyin jimnastiği yaptırmamız lâzım. Yani okumaya ara vermeyelim. Bol bol okumak, bulmaca çözmek sinir sistemindeki hücreleri yeniler. Öyle ise, okuyalım.
Düzensiz kitap okuma hafızayı, düşünce mekanizmasını bozar. Okumak ödev değil, temel bir ihtiyaçtır. Kitap okumak kelime hazinesini ve hayal gücünü de geliştirir. Hayali olanlar hedef koyabilirler. Hedef koyabilmek başarının yarısıdır. Okumak hadiselerin arka planını görebilmek firâsetidir.
Kitap hürmet ister.
Kitap insana yeni ufuklar açar.
Her kitap bir tecrübenin ürünüdür.
Hedefimiz örnek yazar keşfetmek olmalıdır. Bu yazar bizlere okumayı da sevdirir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)